Hayatın bir gereceği olan ve tabiat kanunları çerçevesinde onunla yaşamayı
öğrenmemiz gereken deprem ile hayat kitabı Kur’an arasında bazı ilişkilendir-
meler yapıp Kur'an'a göre meseleyi değerlendirmek pekâlâ mümkündür. Ancak
bu tür girişimlerde hem deprem olayını hem de Kur’an ayetlerini tek yönlü veya
parçacı bir anlayışla değerlendirmek bazı soruları ya da sorunları gündeme
getirebilmektedir. Bu açıdan Kur’anî çerçevede depremi anlamak ve meseleye
çözüm odaklı yaklaşmak gerekmektedir. Bu da hem depreme hem de Kur’an’a
bütüncül bakmayı, değerlendirmelerde bütün yönleri dikkate almayı gerekli
kılmaktadır. Böyle bir yaklaşım sadece deprem anına değil sonrasına da odak-
lanmayı sağlayacak ve insanın şartların gerektirdiği sorumluluk bilinciyle
hareket etmesine imkân tanıyacaktır.