İnsan, duygusal bir varlıktır. O, bu duygularını farklı şekillerde ifade edecek donanıma sahiptir. Şiir bunlardan en önemlisidir. “Bu yeryüzünde insanoğlu şairane mukimdir”, diyor Freidrich Hölderlin. Şiir aynı zamanda bir kültür taşıyıcısıdır. Belli bir şekle, ahenge ve ölçüye göre söylenen şiirler böylelikle asırlar sonrasına taşınabilmektedir. Bu nedenle dinî öğretiler, ahlak esasları, menkıbeler, toplumları etkileyen olaylar manzum bir şekilde söylenegelmiştir.

Hasan Alkadârî (ö.1328/1910) Kafkasya havzasında yaşayan ve Arapça şiir yazan Müslüman şairlerdendir. Osmanlı’nın son döneminde yaşayan ve yaşadığı dönemde zorluk ve baskılara maruz kalan Alkadârî şiirlerinin tamamına yakınını Arapça yazmıştır. Şair çok yönlü bir kişiliğe sahiptir. Özellikle şiirleriyle bilinen müellif, Kafkasya’nın bildiği, sevdiği bir şair olmuştur. Azerbaycan’da ve İstanbul’da eserleri basılmış, çevirisi yapılmıştır.

Bu çalışmanın amacı, şairin parlak zekâsı ve üstün edebî sanat bilgisiyle kaleme aldığı eserini gün yüzüne çıkarmaktır. Arapça olması hasebiyle Dîvânu’l-Memnûn şiirleri, öncelikle Arap şiiri alanında yapılacak çalışmalar için önem taşımaktadır. Çok kıymetli tarihî bilgiler içermesi dolayısıyla da Kafkasların ve Türk coğrafyasının tarihine dair önemli bir kaynaktır.