Dijital çağ, tüm yeni teknik ve teknolojilerle daha önce şahit olunmayan
dönüşümlere namzettir. Öyle ki insanlığın varoluşsal ve epistemolojik
paradigması radikal biçimde yeniden şekillenecek gibidir. Dijital dönü-
şüm, din ve inanç sistemlerini ise sadece teorik düzlemde değil, günde-
lik pratikler ve toplumsal ilişkiler bağlamında da değiştirmektedir.
Nitekim teknolojinin hızlı ilerleyişi; bireylerin dini algılama, yorumlama
ve deneyimleme biçimlerini etkilemektedir. Toplumsal yaşamda şahit
olunduğu üzere hemen herkes mobil teknolojiler vasıtasıyla dijital
platformları kullanmaktadır. Bu durum, ibadet pratiklerinden eğitim
modellerine, topluluk oluşumlarından bireysel inanç deneyimlerine
kadar her alanda dönüşüme kapı aralamaktadır. Diğer yandan dijitalleş-
me sürecinde din, yalnızca pasif bir nesne değil aynı zamanda aktif bir
özne olarak da karşımıza çıkabilmektedir. Bu kitap ise alanında uzman
bilim insanlarınca yapay zekâ, sanal cemaat, medya dindarlığı, dijital
ibadet ve teknolojinin din dili üzerindeki etkileri gibi yeni araştırma
konularına dair yazılmış metinlerle felsefi sorgulamalar ve açılımlar
oluşturmak iddiasını taşır. Dijitalleşme temelli konulara ilgi duyan
araştırmacılara ve okuyuculara katkı sunması dileğiyle...